TIBBİ İŞLEMRobotik Cerrahi (Prostat Kanseri)
Prostat, erkeklerde, mesanenin (idrar kesesi) hemen altında bulunan ve içinden üretranın (dış idrar kanalı) geçtiği bir organdır. Prostat kanseri, prostattan gelişen kötü huylu bir tümördür. Eğer hastalık prostat dışına çıkıp başka organlara (genellikle kemikler) yayılmadıysa radikal prostatektomi ameliyatı uygulanabilir. Radikal prostatektomide, prostat, prostatın hemen arkasında bulunun meni keseleri ve meni kanallarının (duktus deferens) uçları alınır. Daha sonra mesanenin boynu ile üretra tekrar birbirine eklenir. Bu işlem sırasında leğen boşluğunda bulunan ve bacaklara giden kasık damarlarının (iliak ve obturator damarlar) etrafındaki lenf bezleri de çıkartılır. Buna pelvik lenf nodu diseksiyonu denir. Eğer hastalık düşük risk gurubunda ise (lenf bezlerine hastalığın sıçrama ihtimali düşükse), lenf bezleri çıkartılmayabilir.
Radikal prostatektomi ya açık ya da kapalı yöntemle yapılır. Açık yöntende ya göbek altından bir kesi ile girilir (buna radikal retropubik prostatektomi denir), ya da perine olarak bilinen makat ile testis torbalarının arasından (apuç arası) girilerek (perineal radikal prostatektomi) yapılır. Kapalı yöntem ise ya laparoskopik ya da robotik cerrahi şeklinde yapılır.
Robotik radikal prostatektomi; hastanın karın boşluğu gaz ile şişirildikten sonra (genelikle karbondioksit gazı), karın cildine yapılan, her biri yaklaşık 1 cm büyüklüğünde olan 3 ya da 4 küçük kesiden içeriye giren ve uçlarında bir kamera ve bir kaç cerrahi alet çubuğunun bulunduğu robot kolları ile ameliyatın gerçekleştirildiği bir yöntemidir. Robotik cerrahinin en önemli avantajları, hastanın karnında büyük bir ameliyat yarasının olmaması, ameliyat sonrası iyileşme ve normal yaşantıya dönüşün daha hızlı ve kolay olmasıdır.
Robotik cerrahide kullanılan özel kamera ile ameliyat sahası 10-12 kat daha büyük ve 3 boyutlu olarak en ince ayrıntısına kadar görülebilmektedir. Bu durum küçük sinir ve damarların ayırt edebilmesi ve korumasını kolaylaştırmaktadır.
Adeta bir el gibi çalışan ve insan eline göre hareket yeteneği çok daha fazla olan robotun kolları , açık cerrahide cerrahın elinin ve aletlerin giremeyeceği ya da çevreye zarar verebileceği durumlarda bile ameliyatı kolaylaştırmaktadır. Bu durum çok daha az kanamaya ve iyileşme süresinin daha kısa olmasını sağlamaktadır.
Robotik Cerrahinin sağladığı başlıca avantajlar; daha kısa bir iyileşme süresi, daha iyi kanser kontrolü, daha az ağrı duyulması ve ağrı kesici ihtiyacının daha az olması, yara izinin daha küçük olması ve daha estetik bir görünüm, hastanede kalış süresinin ve günlük hayata dönüşün daha kısa olamsı, daha az kanama olması, infeksyon gelişme riskinin daha az olması ve daha az komplikasyon (istenmeyen durum) gelişmesidir.
Penisin sertleşmesini sağlayan sinirler, prostatın sağında ve solunda ve prostatın çok yakınından geçerek penise dağılırlar. Normalde ameliyat sırasında bu sinirler korunmaya çalışılır (sinir koruyucu prostat kanser ameliyatı). Ancak tümör dokusunun bu sinirlere çok yakın olması veya prostat içindeki tümör miktarının çok fazla olması gibi durumlarda, bu sinirlerin biri veya her ikisi de çıkarılabilir. Buna sinir koruyucu olmayan prostat kanser ameliyatı denir. Eğer her iki taraftaki sinirler korunmassa veya ameliyat sırasında zarar görürse, kişide iktidarsızlık (erektil disfonksiyon) meydana gelir. Bu durumda ameliyattan bir süre sonra kişiye mutluluk çubuğu (penil protez) takılır. Prostat kanser ameliyatı sırasında, sertleşmeyi sağlayan sinirlerin gerilmesine bağlı olarak ameliyattan sonra bir süre sertleşme sorunları görülebilir. Bu süre 2 yıl devam edebilir. Bu geri dönüşü , sertleşmedeki iyileşmeyi kolaylaştırmak için ameliyattan sonra sertleşme yapıcı ilaçlar (PD5 inhibitörleri) kullanılır. Bu işleme pelvik rehabilitasyon denir. Robotik cerrahide bu sürenin daha kısa olduğu söylenir.
Kişinin idrar tutmasını sağlayan iki tane sfinkter (büzük) kası vardır. Birincisi mesane boynu ve prostat içindeki idrar kanalındaki kaslardan oluşur (iç büzük kasları). İkincisi ise, prostatın hemen altında bulunan dış büzük kaslarıdır. İdrar tutmadan asıl sorumlu olan kaslar bu dış büzük kaslarıdır. Radikal prostat ameliyatında, iç sfinkter (büzük) normal olarak bozulur ve ortadan kalkar. Bu yüzden, ameliyattan sonra bir süre, özellikle öksürme ve hapşurma gibi durumlarda idrar (stres tipi idrar kaçırma) kaçırma görülebilir. Diğer büzük ve yeni oluşturulan idrar kanalı kendini toparlayana kadar bu durum normal kabul edilir ve idrar kaçırma bir süre sonra da geçer. Ancak dış büzük kaslarında veya bu kasları besleyen sinirlerde bir hasar oluşursa, bu durum ameliyat sonrası kalıcı olarak idrar kaçırmaya neden olur. Robotik cerrahide sinirlerin daha iyi görüldüğü ve korunduğu, bu yüzden idrar kaçırmanın daha az meydana geldiği söylenir.
Bu ameliyatta mesane ile üretra arasındaki prostat çıkarıldıktan sonra, mesane ile üretra tekrar uçuca dikilir (anastomoz). Daha sonraki dönemde bu yerda daralma meydana gelebilir ve kişi idrarını yapmakta zorlanabilir. Buna mesane boynu darlığı (anastomoz darlığı) denir. Böyle bir durumda bu darlığı açıcı bir cerrahi işlem uygulanır. Robotik cerrahide büyütmeden dolayı anastomoz işleminin daha iyi yapıldığı ve anostomoz darlığının daha az görüldüğü söylenir.
Robotik yöntemle prostat kanser ameliyatı, üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda deneyimli olan üroloji doktorlarınca yapılır. Aşağıdaki listede bu doktorları bulabilirsiniz.